16 Nisan 2014 Çarşamba

Neden biz mutlu değiliz?
Yabancı blog yazarları mutluyken biz neden değiliz?
Cidden ama şöyle bir kaç yabancı blog yazarının postlarını incelerken onlar mutlu mutlu, içinde sevgi pıtırcıkları uçuşan postlar atarken bizimkiler neden efkarlı?

Ama sonra zorlanmadan cevabını buluyorum.
Ya arkadaş bu yabancı özentiliği değil. Yada onları övmek kendimizi yermek için demiyorum.
İşte göz var izan var.
Be kardeşim elbette mutlu olurlar onlar yol yaparken biz oturduk onlar bilimi sanatı eğitimi güçlendirirken biz yol yaptık onlar demokrasiyi, aydınlığı yayarken biz var olanı da bilmem kaç yıl önce ki gerici zihniyetle değiştirdik.
Gel de sonra yasaklı sitelerde sevgi pıtırcıklı blog postları at.

Biz daha gözümü açıp ta eteğimizde ki taşları dökmekten aciziz ne postu.

İşte örneği az eleştirip yabancıların hoş bir şeyini, insanlığını ortaya dökünce yabancı meraklısı oluyorsun. Suçu ne çabuk ta başkasına atıp ben yapmadım diyoruz.
Ama millette haklı ne görürse onu uyguluyor.
'Bilinçaltın da' 'belki yapar' diye milleti içeri tıkanları görürse o da suçu başkasına atar. 

Haydi iyi mutlu özenti dolu postcuklara...

14 Nisan 2014 Pazartesi

DERİN SAHNE
Doğu Turnesi Selfie'si...
Az önce okuduğum habere göre;

Habere göre Amerikan Psikologlar Derneği (APA) Chicago’daki yıllık yönetim kurulu toplantısında bu zihinsel bozukluğu "selfitis" olarak adlandırdı.
SELFİE ÇEKMEK ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİNDEN İDDİASI
Kendi fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşmanın, obsesif kompülsif bir eğilim ve özgüven eksikliğini gidermenin bir yolu olarak tanımladı.
APA bu bozukluğun 3 seviyesi olduğunu belirtti;
1- Borderline selfitis: (Sınırda) Kişinin kendi resmini en az günde üç kez çekmesi ama sosyal medyada paylaşmaması
2- Acute selfitis: (İleri düzeyde) Kişinin kendi resmini günde en az üç kere çekmesi ve her birini günde 3 kere sosyal medyada paylaşması
3- Chronic selfitis: (Kronik) Kontrol edilemez bir biçimde kişinin kendi fotoğrafını gece gündüz sürekli çekmesi ve günde altı kereden fazla bu resimleri sosyal medyada paylaşması.
APA’ya göre bu hastalığın henüz bir tedavisi yok fakat bilişsel davranış terapisi ile geçici bir tedavi sağlanabilir.

Haber ve Amerika bunu söylüyor peki siz?
Bana göre tıpkı bir dönem moda olan Facebook , twitter, instagram, vine ve dahası gibi bu da bir moda. Açıkçası insanın hiç şüphesiz egosuyla doğru orantıda kendini beğenmesi ve bunu bak bana diyerek sergilemesi normal eğer bu hastalıksa tüm dünya hasta ama tabi bu dozajı ayarlamakta lazım.
Tıpkı alışveriş hastalığı yada hastalık hastalığı gibi.
Yani bana göre dünya halen sağlıklı ve bu konu bir seminere taşınacak kadar önemli değil.
Bence daha önemli olan dünyanın yok olan yeşillikleri veya savaşları veya veya veya...
Yani selfie ve son model telefondan daha öncelikli olaylar var ey dünya medeniyet beşiği ve demokrasi getiren AMERİKA!
Subscribe to RSS Feed Follow me ha! :)