29 Ağustos 2015 Cumartesi

Sanırım geldi.
Evet gelmiş. 
Bayraklar asılır, yüzler güler, gözler dolar, yürekler buruk ama gururlu bir şekilde başları dikeltir ve 'hey gidi atalarım siz rahat uyuyun çünkü biz varız' dercesine kalkar ve al bayrağa bakar sonra şöyle bir mahalleye bakar ve selamını komşularına verir. Çayını yudumlar, haberleri izler.
Ey insan oğlu hep yazarken iyimseriz de ya o izlerken okunan, dinlediğin haber metinleri neden yazılarken iyimser değil şehit, deprem, açlık, yoksulluk,rant rant rant ve yine RANT!
Sanırım geldi.
Evet gelmiş.
Geldi Zafer Bayramımız ama ne!
Bayram kutlaması gülmek, eğlenmek değil onca cihan devleti karşısında tek başına yüreğinde ki vatan aşkıyla başkalarının rantları için değil gelecek olan nesli için zorunlu olduğu için şehit düşen atalarını anmak, gururlanmak için var. 
İşte geldi.
Evet Gelmiş. 
Nice eve kor kor düşen şehit ateşleri de geldi.
Sen deme hiç 30 Ağustos Zafer Bayramı bayrağımızı asarken, sakın deme 'atam sen rahat uyu varız diye' çünkü sende 'uyuyorsun'.
Hadi yeter, yeter artık fark edin geçmişten ders alın savaş ölüm, savaş yitip giden 20'li yaşlarında gençler.
Ben yazarken süzülen yaşlarıma engel olamazken siz ey insanlar ne olur rantları için kapışanlara prim vermeyin ve Zafer Bayramımızı kutlarken bir daha düşünün uyumamayı düşünün, yaşamı düşünün...
Daha nice gençlerin daha nice 30 Ağustos kutlamalarını göreceğini düşünün.
Düşününün, düşünelim.

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN...


Öncelikle kocaman merhabalar.

Sadece” size merhabalar.

Dile, dine, cinsiyete, renge ve daha ayrımcılığı körükleyen, ayrımlar kavramına değil, sadece size merhabalar. Yani insanlığa. Yani canlıya, yani yaşayan ve yaşamayı hak eden her şeye kocaman merhabalar.

Şöyle bir çevremize baksak, sözlükleri açsak, kötü diye tabir edilen nice kavramın silindiği, hiç tanımlanmadığını görsek. Misal savaş, misal ayrımcılık, misal cinayet, katil, terörist, sapık, zanlı, politikacı ve daha nice kötü diye tabi edilen kavram olmasa…

Ne yaşanası, ne yeşil bir dünya olur değil mi?

Her yer rengarenk, her yer canlı her yer saygılı olur değil mi?
Ama en önemlisi her yer insan gibi insan olur değil mi?
Aslında bu o kadar da zor değil nasıl tanımları insanlar yazdıysa yine tanımları tarihten kazımakta insana hastır. 

Eğer gökkuşağında mavi kadar pembe varsa bu dünyada da bizce iyi insanlar vardır.
Aslında iyi insan olmak o kadar da zor değil. Kendini bilmek, senden olmayana saygı göstermek iyi insan olmak demek.


Hadi iyi insanlar kocaman merhabalar…


Subscribe to RSS Feed Follow me ha! :)