22 Ağustos 2012 Çarşamba


Şimdi daha iyi anlıyorum uzakta olan insanların neden en küçük bir şeye duygusal veya daha sert bir tepki  verdiğini. Anlıyorum çünkü ilk defa ailemden ve yaşadığım ortamda, yakın arkadaşlarımda uzak ama çok uzak üstelik konaklamalı bir işte çalışıyorum. Aslına bakılırsa eğleniyorum. Kabul çok sıcak ama çocuk şarkıları ve gülüşmeleri beni gerçekten çok mutlu ediyor. Bazen offf dedirtiyor sonra duruyorum, bakınıyorum etrafıma direk kulağıma bir çocuğun sesi geliyor yüzüm en saçma haliyle direk "smile" pozisyonu alıyor.
Özlem var, duygusallık var ama neşeliyim de.
Ama kabul edeceğim bir gerçek var o da langırt oynamayı öğrendim. Her ne kadar sık sık yenilsem de artık oynamayı biliyorum en azından zevk alıyorum :)

"mini club ben Burak buyurun :)"

11 Ağustos 2012 Cumartesi


Okuduğum haber beni güldürdü ve kendime sordum neden diye? İşte haber;

Facebook’a üye olmayanlar psikopat mı?
Psikologlar, kötü niyetli insanların internet ortamında iz bırakmamak adına sosyal paylaşım sitelerinden uzak durma eğiliminde olduğunu ifade ediyor.

Haber böyle diyor bense gülüyorum. Çünkü çevremde o kadar çok facebook hatta maili bile olmayan dostum var ki acaba benim dostlarım bir psikopat mı diye sorduruyor kendime. Sonra dedim neden kendime sorayım hadi gidip dostlarıma sorayım biri sadece güldü ve "evet psikopatım bir gün herkesi keseceğim dedi" eee adam haklı sen ne dersen o da onu kabul eder.
Neyse gelelim meseleye adam sosyal olmak istemeyebilir yada fotoğraflarını veya durumlarını dakika dakika bazı kimselerle paylaşmak istemeye bilir bu psikopatlık mı oluyor?
Bu durumda geçmiş çağlarda ki herkes psikopattı?
Şimdi diyeceksiniz ki o zamanlar yoktu internet falan ama dergi, gazete gibi sosyalleştiren bir dizi mecmua vardı ve çoğu kimseler bunlardan uzaktı. Ama sağlıklıydı. Çünkü herkes herşeyini paylaşmak istemez, daha çok mahremiyete saygı duyan ve duyulmasını isteyen kişilerdir. Bence psikopat gibi çirkin bir nitelendirme ayıp.
Şimdi uzun uzadıya bir haberi neden yazdın diyeceksiniz, şundan bilim insanları bence daha anlamlı araştırmalar yapmalılar? ne dersiniz;) :D

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Eğer olimpiyatlar (organizasyoncusu, sporcusu,hakemi) kadar çalışan biri daha varsa o da GOOGLE.
Baksanıza her geçen gün bir yeni animasyonlu, oyunlu, eğlenceli bir o kadarda tuhaf semboller geliştiriyorlar. Ama işin ilginci bu sembollerle oynuyorlar da. Nereden mi biliyorum misal arkadaşım. Dün ki koşuda hırs yapıp akşam yemeğini geç yapması, bugün ki basket sayılarında daima kendiyle yarışıp daha çok yapmaya çalışması gibi...
Neyse çalışsınlar çalışsınlar ne demişler "boş duranı Allah sevmez" :)

7 Ağustos 2012 Salı


Şöyle düşünün ki radyonuzu yanınıza aldınız ve tesadüf o ya en sevdiğiniz ve hafif kendinizce güzel gelen sesinizle ona eşlik ediyorsunuz. Durun durun radyonuzu aldınız ve kendinizi rahat, özgür hissedeceğiniz bir yere gittiniz ve yanınıza da en sevdiğiniz en sıcak yada en serin içeceği aldınız. Sonra radyoyu açtınız ve en sevdiğiniz şarkı çıktı hafif hafif içeceğinizi yudumlarken şarkıya eşlik edip en huzur bulduğunuz ortamda uykuya daldınız.
Teee sabah olmuş uyandınız. Yine tesadüf o ya bir başka en sevdiğiniz şarkı çalıyor. Gözlerini ovuşturuyorsunuz ve etrafa bakınıp gerçekten o sabah kendinizi en yakışıklı/güzel insan hissediyorsunuz. Hiç ama hiç bir dünyevi materyal cildinize uygulamadan en doğal haliyle hiç bir derdi takmadan radyoda ki sevdiğiniz şarkıyla hafif bir yürüyüştesiniz...
İşte bence huzur ve mutlu bir tatil...
Gerek yok bilmem kaç paraya bilmem kaç yıldızlı otele, en keyif veren şarkı ve en keyifli ortamda en lezzetli içecekle bence en kral tatil...
Gerçekten çok ama çok eğlendim. Evet sık sık oyun oynamam buna etki belki ama büyük ihtimal Google anasayfasında iken sürekli bir şeyler aramaya alıştığımızdan azıcık eğlendirmesi hoşumuza gitti galiba...
Unutmayın engellerde "space" ye basıyoruz...

6 Ağustos 2012 Pazartesi


Bir film izledim ki sormayın gitsin...
Ama ben sorduğunuzu farz edip anlatmaya daha doğrusu yazmaya başlıyorum.
Tamamen tesadüfi şekilde film sitesinde gezinirken "fantastik" filmler kategorisinde ismi ilginç afişi komik gelen bir film dikkatimi çekti. Anında tıkladım. İsmi "Şahane Misafir" konusunu kısaca göz gezdirdim. Ama konusundan bir iki satır okudum ve güzele benziyor dedim tıkladım.

yazının devamı filmle ilgili blogum da bulabilirsiniz...
yanının devamını okumak için tıklayınız... 


5 Ağustos 2012 Pazar

Flu


Bir düşünün. Sürekli perde arkasında olduğunuzu. Daha doğrusu öyle yaşamaya mahkum edildiğinizi. Yani sen içinde ki sen olmaya çalıştığın için itilip, hor görülüp hatta meslek sahibi olamamaktan korkup her şeyinizi ama her şeyinizi düşüncelerinizi bile bir perdeyle sunduğunuzu. 
Misal bir gün boyunca giymeyi düşündüklerinizi sırf garip bakışlarla karşılanmasın diye değiştirip kendinizce "berbat" şeylerle dolaştığınızı,, çok temiz düşündüğünüz halde "sapık" olmayasınız diye dilinizi "ağdaladığınızı" düşünün. Sonra da eşitlikten ve anlayıştan bahsedin...
Hadi ciddiyim bahsedin.
Çünkü biz toplum olarak o kadar "EŞİT" ve "ANLAYIŞLIYIZ" ki...


Subscribe to RSS Feed Follow me ha! :)