30 Haziran 2017 Cuma

Gelmek bilmeyen yaz, bitmek bilmeyen tatil planları ve izleyip de "şunları yalnızca yazayım" dediğim işte o liste...

1. Kuzuların Sessizliği - 1991 notum:5/5
       web sitesi  tıklayınız >>

Kısaca film 'Aman Tanrım didim!'

Çok ama çok uzun zaman önce izlemiştim artık o kadar uzun olmuştu ki sahnelerden kısmi ve sadece oyunculukların muhteşem oluşu kalmış. E fırsat bu fırsat deyip mevsimin adının yaz havasının kış olduğu şu Haziran ayı başlarında kült bir filmle başladım. Öncellikle şunu söyleye bilirim ki izlemediyseniz kesinlikle izleyin çünkü muhteşem izlediyseniz de yeniden bakın. Zaten tek izleyici gözüyle bu başarı görülmeyip uzmanlarınca 'tek' korku- gerilim oscar alan yapım vb ödüllerle ödüllendirilmiş. Neyse bu her yerde genel anlamda yazan bilgileri geçip film eski yapım olsa bile halen her dakika ayrı bir aksiyon ve merakla izletirken oyuncuların muhteşemliği arasında dakikaların nasıl gittiğini fark etmiyor çattt! film sona eriyor. Ha tabi yapım yılından dolayı film sırasında kıyafetlere, saç ve makyajlara ve daha bir kaç şeye şöyle iç geçirip bakarken final sahnesi konusunda açıkçası o silahlı vuruşun daha aksiyonel ve vurucu olmasını yada en azından kızımın bir kurşun sıyrığı ile öldürmesini beklerdim. Ama o ilk tek başına operasyon telaşı yada o panik ve eğitim de aladığı kapı arkası kontrolleri vs çok iyiydi. Kesinlikle tavsiyem iyi seyirler.
 Film bence 5 üzerinden 5. 


                                                                 **
2. Hannibal (Kuzuların Sessizliği 2) - 2001 notum:5/3
       web sitesi  tıklayınız >>

Kısaca film 'Neden ilki kadar akıcı değil?'

Geçen ay yazdığım Halka 3 seri filmi için olan buradan okuyabilirsiniz hatırlarsanız devam filmlerinin genelinde sırların çözümü cinayetlerin durması ve olayın yavaşlaması sonucu da fosseptik demiştik. Evet burada da olaylar yavaşladı cinayet olmadı ama şükür ki fosseptik değildi. Evet ben tamamen unuttuğum ikinci filmini hiç duymadığım 3 ve 4 filmlerini büyük bir şiddet ve merakla baladım. Lakin ilki kadar heyecanlı ve hızlı akmayan film, ilkinde oyunculuğu tavan Anthony Hopkins abimizin burada da iyi olsa da karakterde ki zaman zaman çok fazla olan değişimi ayrıca polis kızımızın değişimi ve FBI ın kızımızı ilk seride daha öğrenciyken bayılmasına rağmen bu sefer nefretin de ötesinde kıza bok muamelesi yapması her ne kadar bunun sebebini açıklasalar da bana çok itici gelip çoğu zaman kopmama neden oldu. Ayrıca sanki supermen dizi versiyonunu izliyormuşum gibi hissetmedim değil bir ara. Yine oyunculuklar, hikaye iyi ama yavaş akıyor ve merak unsuru sıfır neredeyse. Ayrıca İtalyan polisinin o derece kötü yansıtılması bana komik gelirken tüm filmde ki erkeklerin telefondan dahi polis kızımıza sarkması sizin hiç ananız bacınız yok mu kızlarımız gönül rahatlığıyla çalışamayacak mı? Bak Rıza baba ekibine diye isyan ettirmedi değil? Ayrıca şu meşhur beyin sahnesinde öldüm öldüm dirildim abiiii! Ve ufak not yaşasın klasik müzikkkkk! :D
 Film bence 5 üzerinden 3. 


                                                                 **
3. Kızıl Ejder (Kuzuların Sessizliği 3) - 2002 notum:5/5
       web sitesi  tıklayınız >>

Kısaca film 'Yeeeeaaa işte ilkini hiç aratmadı'

Bir iki derken üçüncüyü de peşine takıp seriyi sonlandırmak üzereyim. Serinin ikinci film yazısının sonunda dediğim gibi klasik bir müzik dinletisiyle başlarken film tam zevkini çıkaracağım o da ne ikinci filme ufak bir göz kırma hani şu meşhur toplum için cinayet işlemeye bir gönderme. Derken film ikinci de olduğu gibi birin devamını değil birden öncesini anlatıyor. İşte Hannibal nasıl o cam hücreye girmiş saniye saniye görüyor ardından da yine ilk filmde ki gibi yüksek dozlu bir heyecanla filmin akışını görüyor sırların çözümü için çabalıyoruz. Bu sefer bufalo Bill gibi kolay ölmeyen ve çözülmeyen bir sırrın peşinden koşarken bu filmden sonra Voldemortu oynayacak abimizde dövmeli ve fit vücuduyla öyle çıplak bir şekilde gene karşımızda tüm karanlığıyla kötü kötü bizimle oynuyor. Ama Allah'ı var şimdi 'ama' kızımız için şizofrenik sancılarla içinde ki daha doğrusu sırtında ki şeytana dur demeye çalıştı. Derken kötü adamı yakalamak için tıpkı ilk film gibi Hannibaldan yardıma giderler o psikologa gelen hasta muamelesiyle adamlarla konuşup yönlendirir ve biz yine Anthony Hopkins abimizi tıpkı serinin ilk filminde ki o daha da sakin psikopat karakteri çizdiğini görürüz. Malum ikide bu karakter biraz daha zaman zaman farklı geldi demiştim ya işte o burada yok belkide ikincide özgür kaldığı için ufak çaplı tozu duman olan dünyaya ayak uydurdu neyse deyip film ilki gibi heyecanlı, sürekleyici ve bol bulmacalı.
Ama genede aklıma takılan bazı sorular var misal ben daha şu kaset mevzusu çıktığından beridir aklıma takılırken neden polislerimiz o firmaya en son gitmeyi akıl ederler yada efendim neden bu kadar göz önünde gezdiği halde ki nerelerde gezdiğini biliyorlar güvenlik kameralarından hiç adamın görüntülerini dağıtmıyorlar. İkinci film de teee İtalyalardan gelen kayıtlar nedense bu seride hopp buhar. Gazete binasının otoparkından, müzeden vb vb. Neyse tabi filmlerde bilinçli bazen mantıklar es geçilebiliyor aksi halde nasıl film olacak. Ama şunu bekledim zaman zaman kaçsa da ilk film malum 1991 üçüncü film de 2002 yapımı ama 1991 de ki yapımın öncesini anlatıyorsa 1991 de ki kıyafetlerden daha modern zamanlar oldu. Gömlekler, pantolonlar vb ostüm ve araçlara dikkat edilseydi daha güzel olurdu sanki.
Belirteyim finali şirefsizim ki tahmin ettim teee o polisin içeriye yürüyüşünde. Son durak diyorsun yani...
 Film bence 5 üzerinden ilk hikayeyi çok anımsattı ondan 4 buçuktan 5. 


                                                                 **
4. Hannibal Doğuyor (Kuzuların Sessizliği 4) - 2007 notum:5/4
       web sitesi  tıklayınız >>

Kısaca film 'Analar neler doğuruyor be!'

Evet serinin son filmi tam anlamıyla genç ve yakışıklı Hannibal'ın neden bu kadar yamyam olduğunu anlatıp hak verdirten bir tragedya unsurlarıyla bizlere sunuyorlar. Güzel ve çekik Çinli ablamızla daha doğrusu yengemizle ama harbiden Hannibal'ın yengesi, yakışıklı, soğuk ve tuhaf yerinde gamzesiyle ki ben ilk kez orada gamze görüyorum bire bir yaşlı Hannibal'ın mimikleriyle ara ara görünen babacan ve bak oğlum biliyorum yapma bana katil değilim ayaklarında ki polisimizle önce dram ve savaş dönemi sonra muhteşem arabaların salındığı cinayetlerin intikamdan tıpkı Çinliler gibi kılıçla kalkanla işlendiği şimdi anlıyorum koca amca Fransa da git sen o çekik gözlü güzeller güzeli yengeyi bul, e konu Çin filmlerinden fırlamış gibide ondan yani senaristten torpilli, aksiyonun ve gerilimin düşmediği bir filme dönüşüyorum. Harbi harbi açlık neler yaptırıyor ya insanlara! Neyse film cidden muhteşem ben şahsen bayıldım. Eğer seriye başlamak isteyen olursa kronolojik sırasıyla ben severim derseniz 4 - 3 - 1-2 muhteşem bir sıralama olur.  O bu değilde abi o arabalar ne kadar güzeldi ya! Birde neden çete üyelerinden biri hariç hepsi Fransa da o fakir miydi? Yada abi  ceset nedir bu kadar tembelsiniz bari onu alsaydınız be!
 Film bence 5 üzerinden 4. 

                                                                 **
Subscribe to RSS Feed Follow me ha! :)