3 Nisan 2021 Cumartesi

  Giriş: Pop Art’ın Doğuşu

“Yıl 1960…  Artık devir; bilimin, teknolojinin ve ‘yeni’nin çağı devri oluyor. İnsanlık hemen hemen her konuda alışageldiği şeyleri modernize etmeye ve bu uzay çağına uydurmaya çalışıyor…

Sanatçılar da böyle bir ortamda, içinde yaşadıkları çağın isteklerine cevap verebilecek, yeni eserler ortaya koymak istiyorlar. Pop Art “Dadaizm” ve “Soyut Dışavurumculuğa” karşı bir tepki olarak doğmuştur1.”

“On sekizinci yüzyıldan itibaren bağımsız estetik ve sanat tarihi disiplinlerinin büyümesi, süreli literatürün gelişmesi, bağımsız bir meslek olarak eleştirmenliğin, akademilerin, sergilerin ve özgül sanat üretim ve yayın bölgelerinin (stüdyolar, galeriler, sanat okulları üniversiteler, müzeler vb.) ortaya çıkışı söz konusudur. Aynı zamanda, 18. yüzyıldan itibaren başlayan iletişim araçlarının keşfi ve gelişimine paralel olarak, popüler sanat mekanikleşerek çoğalır, tüketim mekanizmasına bir ölçüde talep artar ve bu talep hız kazanır. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde ise teknolojik gelişmeler, özellikle sanayileşen toplumların tüketim toplumları haline gelmesine yol açar. Bu durum dönemin sanatsal faaliyetleri üzerinde etki eder. Sanatta bağımsız disiplin ve literatürün gelişmesi, ekonomide iletişim araçlarının etkili ve yoğun kullanımı ile tüketim kültürüne geçiş; yüksek kültür ve kitle kültürü arasındaki sanatı algılama farkının da belirsizleştirilmesini ortaya çıkarır. Bu belirsizleşmeye en büyük tepkiyi yüksek kültür savunucuları verir. 1960 yıllarında ise yüksek kültürün yükselen tepkisi, pop sanatın oluşumuna zemin hazırlayan karşıt kültürel kopuşa sebep olur2.”

1.      Pop Art Nedir? – Pop Sanat (Popüler Sanat)
(İngiltere'de 1954-1957 yılları arasında ortaya çıkıyor, 1959'e doğru da A.B.D'de)

Pop sanatı, İngilizce Popular Art'ın (halk sanatı, popüler sanat) kısaltılması olup, önce İngiltere’de, ardından da ABD’de birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkan, var olan malzeme ve nesneleri kullanarak tüketim dünyasına göndermede bulunan bir akımdır.

II. Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra, tüketimi çekici hale getirmek için ortaya çıkan reklamların ve renkli afişlerin getirisi olarak ortaya çıkan Pop Art Sanatı’nın tarihi çok daha eskilere dayanıyor. İskoç sanatçı ve illüstratör Eduardo Paolozzi’nin 1947 yılında çizdiği pin-up kız çalışması, aslında bu akımın ilk öncüsü olarak kabul ediliyor. Fakat Paolozzi asıl şöhretini 1952 yılında Londra’daki Çağdaş Sanatlar Enstitüsü’nde (ICA) sunumunu gerçekleştirdiği Bunk! isimli kolaj serisiyle yakalamayı başardı. Çok ses getiren kolaj serisi, Paolozzi’nin Amerikan tüketim alışkanlıklarına olduğu kadar, popüler kültüre ve teknolojiye olan merakını da gözler önüne seriyordu3.”

Pop Art terimini ilk kez 1958 yılında, İngiliz Eleştirmen Lawrence Alloway ‘Architectural Desing’ (Mimari tasarım) adlı dergisinde yazdığı ‘Sanatlar ve Kitle İletişimi’ adlı makalesinde popüler kültür ürünlerini tanımlamak için kullanmıştır.

Alloway daha sonra bu terimin kapsamını genişletmek için güzel sanatlar alanında popüler kültür ögelerini kullanan sanatçılarını da bu başlık altında değerlendirmeye başlamıştır.

İngiltere ile hemen hemen aynı yıllarda ABD’de de popüler sanat ve popüler kültür ögeleriyle ilgilenen ve dönemin önde gelen akımı olan “Soyut Dışavurumculuk (Soyut Ekspresyonizm)” akımından uzaklaşmak isteyen bazı genç sanatçılar dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştı.

Kitle iletişim araçları ve diğer etkiler bu ortama zemin hazırlamıştır. Yani Pop Sanat’ın temeli kitle iletişim araçlarının katkılarıyla atılmıştır.

Bu sanat akımı; medyanın gücünü kullanarak, sanat tarihinde hiçbir sanat akımının ulaşamadığı kadar geniş bir kitleye seslerini duyurmuştur.

Pop sanatı çalışmalarında toplumda tanınan, ilgi duyulan kişi ve nesnelere, gazete ve dergilerden alınmış fotoğraflara, önemli olmayan nesnelerin bir araya getirilmesine, insani ve bireysel işaretlere, nesnelerle ilgili aşırı ölçülere, fotoğraf ve takvimlerdeki mekanik işaretlere, basit, bayağı motiflere yer verilir. Seçilen teknik ise; aynı nesnelerin ya da şeylerin tekrarlanarak kullanılması, filmler, resimli dergiler ve reklamlardaki, tüketiciye yönelik imgeleri yapıtlarında kullanılmasıdır.

1960’larda artık Soyut Dışavurumculuğun yerini Pop Sanat almıştı. Amerika’nın günlük yaşantısının bölgesel ve yerel simgelerini güçlü bir şekilde kullanıyor ve geniş kitlelerce sevilip kabul görüyordu. O dönem sanatçılarından halka kadar herkes, kitle iletişim araçlarını bu akımın babası olarak kabul ediyorlardı. Hem savaşçı, hem eğlenceli bu yeni sanat akımı çok sevildi ve 1960’larda olağanüstü bir ilgi görerek büyük başarılar kazandı. Yeniydi, farklıydı, renkli ve eğlenceliydi…

Endüstri, teknoloji ve uzay toplumunun gençleri ve bu gençlerin kendi kültürleri Pop Sanat’tan ibaret olmaya başlamıştı. Film sanatçılarının, pop yıldızlarının ve diğer ünlü sanatçıların resimlerini sergileyerek bu gençleri fazlasıyla etkilemişti…

Pop Sanat temsilcileri uluslararası bir yaklaşım ile halk sanatını birbirine karıştırıyor ve bunları birbirlerine bir fırça darbesiyle birleştiriyorlardı. Kısacası bu sanat akımı hem gelenekleri reddediyor hem de onu kullanarak yeni bir gelenek yaratıyordu. Pop Sanat’ın biçimsel dili; reklam filmleri, fotoğraf, dergi, gazete ve benzeri yerlerde, coşkulu renkler kullanılarak ortaya çıkıyordu. Bu güçlü renkleri, canlılığı ve anlaşılabilirliği ile Pop Sanat geniş kitlelerin dikkatini çekiyordu. Sanat akımlarının genelinde tuval üzerine yağlı boya tekniğiyle çalışılır ancak Pop Sanatta böyle bir durum yok. Popüler ögelerden birebir yararlanıldığı için burada fotografik bir görüntü ortaya çıkar.

Pop-art teknikleri içinde şablonlar, boya tabancası, baskı resimler, ipek baskının tuval resminde kullanılması vardır. Bu sanat akımının en önemli ve değişmeyen prensibi ise, resim yapma işinin yaratıcı yönünü yüceltmek, resmin ne yöne gideceğini ve neyi anlatacağını resme başlamadan önce, bilmeyi reddetmektir.

1959 yılında Londra’da açılış yapan “İşte Yarın” başlıklı sergide bulunan; “Bu Günün Evlerini Bu Denli Farklı, Bu Denli Cazip Kılan Nedir?” başlıklı kolaj,  “pop-art” sanatın ilk örneklerinden biri olarak kabul edilir. Bu Kolajı gerçekleştiren İngiliz sanatçı Richard Hamilton’a göre Pop Art; Toplumun değişim gösteren değerlerine yönelik sanatsal bir inancı yansıtmaktadır.

1.2. İNGİLTERE'DE ROP-ART

Genel olarak; İngiliz pop sanatı, Richard Hamilton'ın etkili olduğu bir dönemle başlar (1953-1957); Peter Blake, Roger Coleman gibi geç resimsel soyutlama tarzına yakın eser veren sanatçılarla devam eder (1957-1961), 1960'lardan sonra figüre geri dönülür ve en sonunda pop art sanatı olur.

Daha geniş bakıldığında, İngiltere’de Pop Sanat üç dönem olarak ele alınabilir. Pop sanatın ilk dönemi sayılan 1953-1958 yıllarında, İngiltere’de endüstriye ilişkin temalar figüratif bir anlayışla işlenmiştir. Pop sanatın en önemli temsilcilerinden Eduardo Paolozzi, imgelerini popüler kültür ve insan endüstri ilişkisinden hareketle biçimlendirmiştir. İnsan-makine ilişkileri üzerinde duran Richard Hamilton ise otomobil ve mekanik ev aletlerini insan imgesiyle birlikte kullanarak kolajlar yapmıştır.

Pop sanatın 1958-1961 yıllarında yaşanan ikinci döneminde figüratif anlatım, yerini soyut anlatıma bırakmıştır. Sanatçılar, birinci dönemde insan imgesini popüler araç ve gereçlerle betimlerken ikinci dönemde kitle iletişim araçlarının etkisiyle değişen çevresel koşullar ve dünyayı algılama biçimi öne çıkmıştır. Bu dönemin önemli sanatçıları Peter Blake (Pitır Bıleyk), Roger Coleman (Racır Kolmın), William Green (Vilyım Gırin) ve Robyn Denny (Rabin Deni)’dir.

Pop sanatın üçüncü dönemi ise İngiliz Kraliyet Sanat Yüksek Okulundan bir grup öğrencinin 1961’de açtığı “Genç Çağdaşlar” adlı sergiyle başlamıştır. Derek Boshier (Boşiye), Patrick Caulfi eld (Petrik Kolfi yıld ), David Hockney (Hakni), Ronald B. Kitaj (Kitec) ve Peter Phillips’ten oluşan üçüncü kuşak pop sanatçıları, kentsel çevrenin sunduğu ürünlere ve kitle iletişim araçlarına ilgi duymuştur. Bu dönemde gerçekleştirilen pop sanatı çalışmalarında tekrar figüratif anlatıma dönülmüştür. Peter Philips, yapıtlarında otomatik eğlence makineleri ve deri ceketleri kullanırken Derek Boshier, kahvaltılık besin paketleri ve hava haritalarını, David Hockney ise çocuk resimleri ile duvar yazılarından yararlanmıştır. Bu dönemde üretilen işlerde grafik anlatım yöntemi ağırlık kazanmıştır.

Çalışmalarında bayrak, atış tahtası gibi nesneler kullanan Allen Johns (Elın Cons) ve gündelik bir nesneden yararlanarak oluşturduğu “Yatak” adlı çalışmasıyla Robert Raushenberg (Rozenberk), 1960’lı yılların başlarında New York’ta gelişmeye başlayan pop sanatın ABD’deki öncüleridir. Roy Lichtenstein (Lihtnıştayn), James Rosenquist (Ceyms Rozınkust) ve Jim Dine (Cim Dayn), 1962’de açtıkları sergilere “Yeni Dada”, “Sıradanlık”, “Pop Kültür” gibi adlar vermiş olsalar da bu etkinlikler, pop sanatına dâhil edilmiştir.

1.2.1.  RİCHARD HAMİLTON (1922 – 2011)

Royal Akademisinde sanat eğitimi almıştır. 1941-1945 yılları arasında reklam sektöründe çalışmıştır. 1946 yılında öğretmenlerine karşı çıktığı için akademiden atılmıştır.

1956 yılında sergilediği "Günümüz Evlerini Bu Denli Farklı, Çekici Kılan Tam Olarak Nedir?" adlı kolajı, bazı sanat tarihçileri tarafından Pop Sanat akımının ilk örneği olarak değerlendirilir.

Richard Hamilton’a göre Pop Sanat, toplumun değişen değerlerine yönelik sanatsal bir inancı yansıtmaktadır: 20.yüzyılda kent yaşamını soluyan sanatçının kitle kültürünün tüketicisi olması ne kadar kaçınılmazsa, o kültüre katkıda bulunması da o kadar kaçınılmazdır.

Hamilton’ın kolajı, bu söylemin görsel bir karşılığı gibidir: 1950’li yıllarda modern yaşamın göstergeleriyle donanmış bir evin içerisini gösteren kolajda, televizyon, elektrikli süpürge, kasetçalar gibi aletlerin yanı sıra pencereden görünen sinema salonu ve duvarda asılı duran çizgi roman afişi gibi çeşitli öğeler aracılığıyla batı dünyasından gündelik yaşamın bir portresini sunar.

Hamilton’ın, her yerde bulunan bu tip nesnelerden yararlanarak sanat yapma konusunda ısrarı, geleneklere karşı bir davranış olarak değerlendirilebilir. Bu resim bir yandan dönemin kültürel durumuna işaret ederken, bir yandan da simgesel gösterge olmaya yönelir. Buna ek olarak resmin felsefi ve/ya ironik niteliğine değinilebilir. Ancak kullandığı rol geleneklere uygun da düşmektedir. (Antmen, Ahu, 20.Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar, 2008, ss 160)

Öncelikle resimdeki ögeleri tarihsellikleri içinde ele alırsak: Odanın tavanı, tavan algısı yaratsa da normal bir tavan değil. Tavan ay yüzeyini sergiliyor. Bu işaret eden, o dönem için aya gitme çalışmaları yapan bir anlayışın simgesi olarak gelip evimizin içine yerleşir, bir anlamda insanlığın zihnine. Zaten yukarda oluşu da bu anlamda önemlidir. Bu çalışmada kitle iletişim araçlarının hepsi mevcuttur; gazete, televizyon ve bir Hollywood filmi yayınlanmaktadır, duvarda asılı bir pembe rüyalar afişi ve pencereden dışarıya bakıldığında görülen bir tiyatro ile sahne tamamlanır.Her şeyden önce afiş, insanın beş duyusuna seslenen bir Rönesans resmini andırır. Ayrıca bu afiş; on yedinci yüzyılda yapılmış ve günlük yaşamı simgeleyen; evdeki bir çift, işgören bir hizmetçi ve geri planda da kent yaşamını konu edinen bir Hollanda resmini akla getiriyordu (Lynton, Norbert, Modern Sanatın Öyküsü, 2004, ss 287).

Sehpada duran kahveler, hazır kek ve dönemin popüler araba markası olan Ford amblemli abajur da cabası. Hamilton Pop Sanat’ın belirleyici öğelerini sıralarken dönemin ruhunu vurgulamıştır; popüler, tüketilebilen, genç, seksapelli, para ile ilişkili. Richard Hamilton’ın bu yapıtı kendi zamanın varsıllık ölçütlerini sergiler ve satın alıyorum öyleyse varım sloganını yüksek perdeden seslendirir.(Murat, Özlem, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim-İş Eğitimi, Feminist Sanat ve Pop Sanatın İncelenmesi, 2009)

Geleneksel cinsiyet rollerini yeniden üreten çalışmasında erkeğin kadın gibi seyirlik bir nesne halinde görülmesi oldukça ironiktir. Vücut geliştirme yönündeki ilk heveslerin bu dönemde yaşanmaya başlamasından kaynaklanır. Kadın bedeninden sonra erkek bedeninin de vitrinde yerini almaya başladığı bir gerçekti; çünkü bu, kadın vücudundan sonra erkek vücudunun da metalaştığına işarettir. Kolajda kadın son derece alımlı ve düzgün fizikli, erkek ise oldukça kaslıydı ve elinde lolipop taşıyordu.

Pop sanatçıları kadın formunu kullanırken onu bir tüketim nesnesi olarak tüketiciye sunmakta ve popüler olan kadınları veya tüketim nesnesiyle birleştirerek yapılan eser çekici hale getirilmektedir. Pop Art’da kadın imgesi ve nesneler duyguların dışa vurumu değildir ama Pop Art sanatında popüler kadın imgesi ve nesneler sanat yoluyla, popülerlik adına kullanımı, sanatta kendine mal etme, bir meta olarak kullanılarak basitleştirilip sıradan hale getirilmiştir. Kadın figürünün çekiciliği kullanılarak verilmek istenen mesaj sanat yoluyla topluma aksettirilmektedir, kadın bir nesne, meta, reklam aracı olarak kullanılmaktadır. (Antmen, Ahu, 20.Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar, 2008, ss 160 )

Richard Hamilton’ın bu kolaj çalışmasında evin bir temizlikçisi de vardır. Bu doğrudan ideal bir hayat nasıl olmalının cevabı niteliğindeydi.

1.3. ABD'DE POP SANATI

Amerikan pop sanatının ilk temellerinin soyut dışavurumculuk ile popüler imgeleri birleştiren Jasper Johns ve Robert Rauschenberg tarafından atıldığı söylenebilir.

Popüler sanat olgusu özellikle Amerika'da bir kitle hareketine dönüşmüştü. Bunun başlıca sebebi de televizyon, radyo, gazete ve dergi gibi kitle iletişim araçlarının çokluğuydu.

ABD’li pop sanatçıları için izleyicinin gündelik yaşamının bir parçası olan reklam, dergi ve gazete resimleri, fotomodeller, film yıldızları, çizgi romanlar, giysiler, kola şişesi, konserve kutusu gibi her türlü sıradan tüketim nesnesi, esin kaynağı olmuştur.

İlk zamanlarda bu akımın adı ‘Yeni Gerçekçilik’ ya da ‘ Yeni Dadaizm’ olarak kullanılmıştı.  Pop art sanatçıları denilince akla gelen ilk isimler olan Andy Warhol, Roy Lichtenstein, Rosenquist, Dine ve C. Oldenburg gibi genç sanatçılar da bu kitle iletişim araçlarını oldukça başarılı şekillerde kullanmışlardı ve sanatlarını çok geniş kitlelere duyurmuşlardı.

Bu sanatçıların ortak bir özelliği, onların Pop Sanat içinde çok etkili olmalarına neden olacaktı. Bu sanatçılar Pop Sanat daha ortaya çıkmadan önce aynı meslek alanında çalışıyorlardı ve desinatörlük ve vitrin dekoratörlüğü bile yapmışlardı.

Sigara paketleri, konserve kutuları, Coca Cola şişeleri, hamburgerler, farklı yiyecek ve içecekler bu akımın vazgeçilmez imgeleri oldu.

Reklam dünyası… Amerikalı sanatçılar için kesinlikle parlak tüketim dünyasının iyi bir çekiciliği vardı ve bunu sanatlarında etkili bir şekilde kullanmaya başladılar.

1.3.1. ANDY WARHOL (1928 – 1987)

“‘’Bir gün herkes 15 dakikalığına şöhret olacak ‘’ deyişi günümüzde de şöhretini koruyan Andy Warhol, popülarite kavramına ironik bir şekilde değindiği bu sözlerle para, ün ve başarı ideallerinin her şeyin önüne çıktığı, aşırı tüketimin kucaklandığı yeni yaşam tarzını anlatıyordu. Pop Art’ın “süper star” ı olarak görülen Andy Warhol, çok geçmeden New York’ta meşhur ‘’Factory’’sini, yani atölyesini kuracak ve burası sanatın yeni odağı olacaktı. 1962 ve 1984 yılları arasında farklı lokasyonlarda faaliyetlerini sürdüren Fabrika, 1965 yılında Warhol’un asistanlarıyla birlikte üretimini gerçekleştirdiği bir üretim merkezi haline geldi ve kısa zamanda dönemin sanatçıları ve sanatla ilgilenen kişilerin buluşma yeri oldu.

Warhol’un en bilinen işleri arasındaysa, günümüzde de dekor olarak birçok yerde karşımıza çıkabilecek Marilyn Monroe, Elvis Presley ve Elisabeth Taylor gibi ünlü yüzlerin temel renklerle boyanmış portrelerini saymak mümkün. 4 Ağustos 1962’de Marilyn Monroe’nun trajik ölüm haberinin duyulmasıyla Warhol, en ünlü eserlerinden biri haline gelecek serisine başladı. Seride resmettiği Marilyn Monroe portresi için Warhol, 1953’te aktrisin yer aldığı Niagara filmi çekimleri sırasında Gene Kornman tarafından çekilen fotoğraftan esinlendi. Şüphesiz ki bu seri, diğer tüm Marilyn’ler içinde en çok hatırlananı oldu. Serigrafi tekniğiyle, 20’den fazla kopya halinde bir araya getirilen Marilyn diptiğinde, Warhol görseli tekrarlayarak ünlü yıldızın basında sürekli yer alan varlığını anımsatıyor; canlı renklerle siyah ve beyazın oluşturduğu kontrast, Monroe’nun ölümlüğünü simgeliyordu.

Warhol sadece seri üretim nesnelerine dikkat çektiği çalışmalarıyla değil; kısa ve uzun metrajlı yaklaşık 150 filmiyle de sanat dünyasını etkiledi. Andy Warhol’un Chelsea Girls (1966) adlı filmi sinema salonlarında gösterilen ilk “underground” filmdi. Empire filminde 8 saat boyunca sabit bir noktadan Empire State binasını görüntüleyen Andy Warhol’un, filmlerini anlamsız oldukları yönünde eleştirenlere ise cevabı hazırdı: “Tıpkı hayat gibi…

1.3.2. ROY LİCHTENSTEİN (1923 – 1997)

Roy Lichtenstein (1923-1997), dikkat çeken, etkili eserler vermiştir. Popüler reklam ve çizgi roman ögelerini eserlerinde kullanarak ün kazanmıştır. Çizgi romanlardan seçtiği bir kareyi büyüten sanatçı, güncel ve popüler olay kahramanlarını büyük bir yalınlıkla ve özgün tekniğiyle yeniden oluşturmuştur. Kendini ve yapıtlarını ‘’yapay’’ olarak değerlendirmiştir. Sanatçının yorumladığı basit ve canlı pop sanatı, soyut dışavurumculuğun hâkim olduğu dönemde radikal bir değişimin göstergesi kabul edilmiştir.

1.4. TÜRKİYE'DE POP SANATI

“İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında ortaya çıkan Pop Sanat, Türkiye’de 1970’li yılların sonunda etkisini göstermeye başlar. Ancak bu etki başlangıçta bir kopyalama veya eko şeklinde gerçekleşir. Türk toplumunun popüler kültürü kendi reklam, ticari marka, sözcük ve geleneksel unsurları verilen erken eserlerde gözlemlenmez. Kitle iletişim araçlarının gelişimi, sanayi toplumuna dönüşümün başlaması ile beraber üretilen eserlerde Pop Sanat’ın Türkiye örnekleri verilmeye başlanır. Amerika’da yoğun bir ilgi ve kendine has ideolojilere hizmet eden bu sanat akımı Türkiye’de 2000’li yılların başında yeni yeni anlaşılmaya başlanmaktadır. Pop Sanat ile ilgili günümüz literatürüne bakıldığında Batıdan kopya edildiği ve Türk toplumundan uzak bir akım olduğu iddia edilse de bu alan yeni resim çalışmaları ile gelişimini devam ettirmektedir.

Türkiye’de Pop sanat akımının sanata nüfuzunun kısa süreli ve dağınık bir seyir izlediği görülmektedir. Pop sanatın Amerika ve İngiltere’de etkili olduğu 1960’lı yıllarda, sanatın çıkış noktası olan seri üretim ve buna bağlı olan tüketim algısı henüz tam anlamı ile Türkiye’de görülmemektedir. Tarım toplumuna dayanan kültürel yapının sanayi toplumlarınca oluşturulan bir sanat akımını içine alarak sanat eseri oluşturması, Pop sanat için o dönemde Türkiye örneğinde bir kısıttır. 1970’lerin başında TRT ile başlayan televizyon yayınları ve 1990’lı yıllarda özel kanalların yaygınlaşması ile popüler kültürün topluma nüfuzunun arttığı görülmektedir. Türkiye’de kitle iletişim araçlarının toplumun kültürel yapısını etkilemesi ile Batı tarzı yaşam şekli etkisini artırmaya başlar. 1950-60’lı yıllarda Amerika’da etkili olan Pop sanat Türkiye’de 1970 yılının ikinci yarısında iki akım halinde etkili olur. Türkiye’de 1960-70’li yılların iki önemli olgusu vardır. Bunlardan biri “arabesk” diğeri ise “star” kavramıdır. Arabeskin popüler kültürün bir alt katmanı olarak hem toplumda hem de çeşitli sanat dallarında etkili olduğu görülmektedir. Sinemadan müziğe birçok sanat dalında popüler olan kişiler için kullanılan “star” kavramı popüler kültürün bir sonucu olup Türk toplumunun kültüründe ve dolayısı ile sanatında etkili olur.

1.4.1 GÜLSÜN KARAMUSTAFA

Sanatta özellikle resim alanında arabesk çalışmalar yapan Gülsün Karamustafa’nın 1980’li yıllarda yaptığı çalışmaları bu anlamda verilebilecek örneklerdendir. Sanatçının “Ya Rabbim Sen Bilirsin” adlı çalışmasında Bülent Ersoy gibi dönemin ve popüler kültürün sansasyonel bir ismini, o dönemde yüksek sanat olarak kabul edilen pentürün içerisine dahil ederek göç dalgası ile birlikte gelen arabesk kültüre gönderme yapmaktadır. Bu resimde önde dramatik bir pozda duran kadın ve erkek bize bir film sahnesini çağrıştırırken; resmin ortasından sarkan süs de bize arabesk müziğin en çok dinlenmiş olduğu yerler olan “minibüs” ve “dolmuş”ları hatırlatır. Aynı yılda yapılmış olan “Dertler Benim Olsun” resminde Gülsün Karamustafa, aynı kadın ve erkeği bu sefer filmin başka bir sahnesini oynarlarken resmetmiş; erkek karakterin eline siyah bir şarkı kaseti yerleştirerek ve arka plandaki kıza da bir mikrofon vererek arabesk müziğin tüm çağrışımlarını, resmin adını da işin içine katarak kullandığı görülmektedir. Aynı çağrışımları, Karamustafa’nın, “Beni Ağlatmaya Kimin Hakkı Var”, “Banker Kastelli Ne Yaptın Bize”, “Pera Birası”, “Uçuş” ve “Sevsem Uyanmaz” resimlerinde de açık bir şekilde görülebilir.

1.4.2. ALTAN GÜRMAN

Pop sanatın önemli özelliklerinden biri olan resimde farklı teknik ve malzemenin bir arada
kullanılması, Basic Desing, Türkiye’ye bu dönemde Paris’te eğitim gören Altan Gürman(1935- 1976)tarafından getirilmeye çalışılır. Gürman, farklı formları bir arada kullanarak özgün eserler verir. Sanatçının özellikle Paris’te eğitim gördüğü dönemde pop sanata yakın eserler verdiği görülmektedir. Ayrıca Gürman, “Montaj” serisinde dönemin siyasi ve askeri olaylarını konu almasının yanında eserlerinde farklı teknik ve malzemelerin kullanıldığı olgun örneklerini de ortaya koyar.

1.4.3. NUR KOÇAK

Nur Koçak (1941-1970) yıllarda yaptığı 38 adet resimde kadın kullanımına yönelik ürünlerin reklam malzemelerini kullanır. Bu malzemeler daha çok batı medyasında yayımlanan dergilerin reklamlarında görülen kadına dair kullanım eşyalarının fotoğraflarıdır. Nesneler yalın bir anlatım ile ortaya konulur. “Fetiş Nesne” serisi olarak bilinen bu çalışmaları ile sanatçı, Pop sanat ile etkileşim halindedir. Fetiş nesneler serisinde Nur Koçak, kadına özgü nesnelerin medya içindeki kullanılış tarzına dikkat çeker. Bu fotoğrafların içerdikleri tüm unsurlarla birlikte birer haz nesnesi olarak sunulmasının, kadının toplumsal olarak algılanışını hem yönlendirdiği hem de dolaysız olarak dile getirdiğini açığa çıkarır.

1.4.4. ÖZDEMİR ALTAN

Pop sanat etkisinin eserlerinde görüldüğü bir diğer isim Özdemir Altan (1931-)’dır. Sanatçı 1972- 1981 yılları arasında popüler kültürün etkisinde bir dizi çalışma meydana getirir. Tüketim kültürünün ele alındığı eserlerinde Özdemir Altan, makine ve insan konusunu kendine has bir yaklaşım ile işleyerek, makineleşme ve yabancılaşma kavramları üzerinde durur. Genel görünümüyle de “Pop” sanatçılarının çalışmalarına bağlanan ince motifler, açık ve net doğa parçaları, kompoze edilmiş makine aksamlarının kullanıldığı göze çarpmaktadır.

1.4.5. BURHAN DOĞANÇAY

Burhan Doğançay (1929-2013), gündelik yaşam içerisinde karşılaştığı konuları duvar yazıları ve afişleri kullanarak eserlerine yansıtır. Sanatçı 1980’li yıllarda Türk toplumunda yaşanan etnik, kültürel ve düşünsel bir bölünme dönemini gözlemleyerek duyarlılığını yitiren bir sınıfın oluşmaya başladığını ve tüketim toplumuna dönüşen bir yapılanma olduğunu görür. 1990’lı yıllarda hız kazanan bu olgular sanat içerisinde harmanlanarak bir tür popüler kültür ve buna bağlı Pop Sanat’ın uygulanışını beraberinde getirir. Sanatçının Pop Sanat etkili eserlerinden bazıları; “Blue Liberty”,“Özgürlük Sembolleri”,“Silent Ships”’dir.

 

1.4.5. HALİL ALTINDERE

1990’larda düzenlenen Genç Etkinlik sergilerinde eleştirel bir yaklaşım içeren Pop Sanat etkili eserlere yer verilir. Bu çalışmalar dahilinde dönemin ekonomik buhranına gönderme yapan sanatçı Halil Altın Dere (1971-),erken dönem çalışmalarında ulus-devleti, iktidarı simgeleyen kimlik kartı, banknot, pul gibi günlük yaşamın nesnelerin anlamlarını değiştirirken, 2000 sonrası üretimlerinde daha çok alt kültürler, gündelik yaşam içindeki sıra dışı ancak olağan görünen durumları konu almaktadır. Çalışmalarına verilecek iki örnekten biri olan “ Tabularla Dans” adlı çalışmasında sanatçı Türk parası üzerinde bulunan Atatürk’ü ellerini yüzüne kapamış vaziyette ele alır. Sanatçının bir diğer çalışmasında ise altı adet nüfus cüzdanı üzerinde bulunan resimlerin değiştirilmesi ile yaşadığı kimlik karmaşasına dikkat çeker5.”

Pop sanatı, özellikle ABD ve İngiltere’de en özgün yapıtlarını vermiştir. Bunun yanında bazı Avrupalı sanatçıların da çalışmalarında pop sanatı imgelerine yer verdikleri görülmektedir. Bu sanatçılar arasında; Japon sanatçı Yayoi Kusamax İngiliz David Hockney, Fransız Daniel Spoerri (Danyel Sıpori), İsveçli Öyvind Fahlström, Alman Sigmar Polke, Gerhard Richter (Rihter) ve Wolf Vostel (Volf Fostel), İtalyan Valerio Adami, Enrico Baj (Enriko Bay) ve Mimmo Rotella sayılabilir.

Genel Olarak Pop Sanat’ı Ve İmgeleri;

·         Pop Art akımı sanatçıları hazır-imgelerden yararlanmışlardır. Sanatseverlerin ve tüm izleyicilerin gündelik yaşamının bir parçası olan nesneleri iki boyutlu yüzeylere aktarmışlardır.

·         Konserve kutuları, Coca Cola şişeleri, sigara paketleri, hamburgerler ve çeşitli diğer yiyecek ve içecekler bu akımın vazgeçilmezleri olmuşlardır.

·         Özellikle Amerikan toplumunun gündelik yaşamının sıradan nesnelerine sanatsal bir anlam kazandırmıştır. Reklamlar, çizgi romanlar, afişler ve özellikle Hollywood endüstrisi ile yakından ilgilenen dönem sanatçıları, popüler film yıldızlarını da etkili bir şekilde kullanmışlardır.

 

SONUÇ

1960'lı yıllardan başlayarak günümüze kadar tüm dünyaya yayılan bu sanat akımı, çok geniş kitlelerce kabul görmüş durumda. Klasik ve alışılmışın dışında olan, rengârenk yapısıyla farklı bir etki yaratan pop art akımı, özellikle endüstri ve teknoloji ile bağlantılı olan kuşaklar üzerinde derin bir iz bırakmıştır.

Bazı sanat tarihçileri ve eleştirmenleri bu sanat akımını ve formunu oldukça yüzeysel olarak görse de pop art, sanat tarihinde hiçbir sanat akımının ulaşamadığı kadar geniş bir kitleye ulaşma şansına erişmiştir ve etkileri de hala devam etmektedir.

 Erzurum - 07.04.2020

DİP NOTLAR

1: Celil SADIK - Pop Art Nedir? – Pop Sanat (Popüler Sanat) | https://www.tarihlisanat.com/pop-art-populer-sanat-nedir/

2: Pamukkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü Arş. Gör. Rahşan TOPTAŞ - Türkiye’de Pop Sanat Ve Resim | Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 10 Sayı: 51 - Ağustos 2017

3-4:  Ceren Öztuna Kaynakcı - Pop Art’ın Tarihine Yolculuk | http://www.brandlifemag.com/pop-artin-tarihine-yolculuk/

5: Pamukkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü Arş. Gör. Rahşan TOPTAŞ - Türkiye’de Pop Sanat Ve Resim | Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 10 Sayı: 51 - Ağustos 2017

 KAYNAKLAR

  • MEB- MEGEP Çağdaş Sanat Akımları – 2007
  • Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi
  • https://www.tarihlisanat.com/pop-art-populer-sanat-nedir/
  • http://www.sanatsal.gen.tr/pop-sanati-pop-art-nedir-ne-demektir/
  • www.sosyalarastirmalar.com
  • http://www.brandlifemag.com/pop-artin-tarihine-yolculuk/
  • https://www.nef.com.tr/blog/pop-art-sanat-akimi-ve-tarihcesi-renkli-bir-dunya
  • https://gaiadergi.com/richard-hamilton-bugunun-evlerini-denli-farkli-denli-cazip-kilan-nedir/

PDF OLARAK İNDİRMEK İÇİN; TIKLAYINIZ>>

(https://www.academia.edu/44287912/Sanat_Ak%C4%B1mlar%C4%B1_POP_ART)

 

Categories:

0 yorum:

Yorum Gönder

Subscribe to RSS Feed Follow me ha! :)